5 Haziran 2010 Cumartesi

Naciye-ler

Naciye-ler

“Allah dilediğine kız, dilediğine erkek çocuk bahşeder. Kimine hem erkek, hem kız çocuğu verir, dilediğini de kısır bırakır. Her şeyi hakkı ile bilen ve her şeye gücü yeten ancak Allah’tır.” (Şura, 49-50)

Cumaydı. İmam hutbede, asr-ı saadetten bir tabloyu gözler önüne seriyor, cemaat sessiz dinliyordu.

Bir Sahabi efendimiz gelmiş huzur-u saadette, cahiliye döneminden söz etmiş. Kızını nasıl gömdüğünü anlatmış. Diri, diri. Efendimiz (aleyhisselam) tekrar ettirmiş. Üç defa, ağlamaklı gözlerle... O ağlıyor, cemaat ağlıyor, anlatan ağlıyor. Her defasında anlatmasına engel olmak isteyenler var, Peygamberimiz (aleyhisselam) üzülüyor diye. “Bırakın anlatsın” diyor Şefkat Peygamberi (aleyhisselam). Anlatıyor: “…kızım kuyuya bakınca arkasından vurdum, kuyuya düştü, üzerine toprak atmaya başladım, o sıra baba sakalın tozlanmış dedi…” bu o kızcağızın son sözleri olmuş. Sonra da İslam Peygamberi (aleyhisselam) inci gibi, hakikat düsturu sözlerini sıralamış. “İşte siz İslam dini size gelmeden önce bu haldeydiniz.”

Namazı anlatılanların etkisiyle bir farklı kıldık. Sonra da yeryüzünü dağıldık. Üçerli, beşerli.

Tabii ki her kız çocuğu gömülmüyordu. Vicdanı elvermeyenler gömmüyorlardı. İslam’ın ilk kadın şehidi Sümeyye (radıyallahu anha) bunlardan biriydi. Ancak bu kimseler de, kızı olduğu için toplumda boynu bükük geziyor herkesten utanıyorlardı. Onlar bunu namuslarını korumak veya ar telakki ettikleri için, bazıları da sakat ve çirkin olarak doğduklarından yapıyorlardı. Bu vahşice âdeti, kimileri tuhaf bir cahiliye gayretiyle, kimileri geçim sıkıntısı sevkiyle, kimileri de servetlerinin, kızları vasıtasıyla başkalarının eline geçeceği endişesi ve kabile hırsıyla yapıyorlardı. Kim ne için ve ne zaman yaparsa yapsın, vahşice ve insanlık dışı bir vakadır. Bununla beraber Araplar içinde kız çocuğunu bu şekilde toprağa gömmeyi çirkin görenlerden; “Ferezdak’ın dedesi Sa’sa’a b. Naciye el-Mücaşi kendi kavmi olan Beni Temim’den toprağa gömülecek kız çocuklarını fidye ile kurtarırdı.” Bu kişinin 360’tan fazla kız çocuğunu her biri için 10 aylık iki gebe deve karşılığında kurtardığı eserlerde geçmektedir ki, deve Arap toplumunda bir servet değerindeydi...

İslam dini böyle bir topluma gelmiş ve;

“Onlardan birine Rahman olan Allah’a isnat ettikleri bir kız evlat müjdelense içi öfkeyle dolarak yüzü simsiyah kesilirdi.” (ez-Zuhruf, 43/17)

“Ortak koştukları şeyler müşriklerden çoğuna çocuklarını öldürmeyi süslü gösterirdi.” (el-En’âm, 6/137

“Diri diri toprağa gömülen kız çocuğunun hangi suçla öldürüldüğü sorulduğu zaman...” (Tekvir, 81/8-9) gibi ayetlerle bu çirkin gelenek nihayet sekteye uğratıldı. İslam dışı geleneklerde görülen bu çirkin olay maalesef günümüzde bazı akıl ve izan yoksunu kimselerce İslam’a mal edilmeye çalışılmakta. Hiç şüphesiz, İslâm da, Kur’ân da, Peygamber Efendimiz de (aleyhisselam), başkalarının tezkiyesine muhtaç değildir. Bunların her biri, kendi kendine, ayrıca birbirlerine delildir. Bununla birlikte, meseleye tam bir şartlanmışlık içinde bakmayan bir takım Batılı yazar ve araştırmacılar, peygamberliğini kabul etsin etmesin, Hakkı, haklıya teslim etmek adına, “hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan” doğruyu ifade etmektedirler. Bunlardan biri de İsveçli düşünür Prof. Dr. Edward Montet’tir. O bir sözünde şöyle demektedir: “Hazreti Peygamber’in (aleyhisselam) sadece bu çirkin ve korkunç âdeti kaldırmış olmasının başka hiçbir şey yapmamış olsa idi bile, O’na unutulmaz bir ad sağlamaya yeterdi.” (Nuriye Akman/Kezban Hatemi Söyleşisi)

“Kızlarınızı altın ve gümüş ile süsleyin! Elbiseleri güzel olsun! İtibar kazanmaları için en güzel hediyelerle ihsanda bulunun!” [Hakim]

“Kız çocuğunu güzelce terbiye edip, Allahü Tealanın verdiği nimetlerle bolluk içinde yedirir giydirirse, o kız çocuğu onun için bir bereket olur, Cehennemden kurtulup kolayca Cennete girmesine vesile olur.” [Taberani]

“İki kız evladına güzel muamele eden, mutlaka Cennete girer.” [İbni Mace]

“İki kızı veya iki kız kardeşi olup da, maişetlerini güzelce sağlayanla Cennette beraber oluruz.” [Tirmizi]

“Çarşıdan aldığı şeyleri, erkek çocuklardan önce kız çocuklarına verene Allahü Teâlâ rahmetle nazar eder. Allahü Teâlâ, rahmetle nazar ettiğine de azap etmez.” [Harâiti]

Bu gibi hadis-i şeriflerle kız çocuklarını diri olarak gömülmekten, insanlığı da böyle bir utançtan kurtaran Peygamber Efendimiz, sanki bütün kız çocuklarına Naciye (kurtulmuş, selamete kavuşmuş) ismini hediye etmektedir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder